GERÇEK İŞSİZLİK 2497 İşsizlik, çalışma istek ve kabiliyetine sahip olan ve cari ücret seviyesinde çalışmak isteyip de iş bulamayanların oluşturduğu istihdam düzeyidir. Literatürde işsizliğin ; Friksiyonel (Arızi) İşsizlik, Konjonktürel İşsizlik, Mevsimsel İşsizlik, Bölge ve Sektör İşsizliği, Teknolojik İşsizlik, Yapısal İşsizlik ve Gizli İşsizlik gibi türleri de bulunmaktadır. Türkiye statistik Enstitüsü (TÜİK), işsizlik oranını hesaplarken Uluslararası Emek Örgütünün (ILO) ve Avrupa statistik Biriminin (EUROSTAT) standart hesaplama yöntemlerini kullanmaktadır. Buna göre; çalışma çağındaki nüfus olarak 15 yaşından büyük olup da referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan (kâr karşılığı, yevmiyeli, ücretli ya da ücretsiz olarak hiç bir işte çalışmamış ve böyle bir iş ile bağlantısı da olmayan) kişilerden iş aramak için son 4 hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olanlar işsiz nüfusa dahildirler *. İşsizlik Oranı ise, işsiz nüfusun işgücü içindeki oranıdır. Bir hesaplama örneği vermek için TÜİK’ in yayınladığı Türkiye’nin Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan üç aylık dönemin ortalaması olan Mayıs 2014’deki istihdam durumunu sayılarla ele alalım. Mayıs 2014 itibariyle çalışma çağındaki 15 yaş ve üzeri nüfus 56.869 bin kişidir. Bu nüfusun yüzde 51.15’ lik bölümünü oluşturan 29.089 bin kişi işgücüne dahil olanları , kalan yüzde 48.85’ lik bölümünü oluşturan 27.780 bin kişi ise işgücüne dahil olmayanları ihtiva etmektedir. İşgücüne dahil olmayan nüfus içinde; iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar, mevsimlik çalışanlar, ev işleriyle meşgul olanlar, öğrenciler, emekliler ve çalışamaz halde olanlardan iş aramayanlar bulunmaktadır. İşgücü içinde (29.089 bin kişi ) yer alan nüfusun 26.538 bin kişisi istihdam edilmiş, kalan 2.551 bin kişi de istihdam edilememiş yani işsiz kalmıştır. Dolayısıyla işsizlik oranı da yüzde 8.8 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye’ nin uzunca bir süredir yıllık ortalama işsizlik oranının yüzde 10’ lar seviyesinde olduğu ve Temmuz 2014 itibariyle işsizlik oranlarının yüzde olarak ; Yunanistan’ da 27.2, İspanya’da 24.5, Portekiz’de 14.0, İtalya’ da 12.6, Fransa’da 10.3 ve Avro Bölgesinde ortalama 11.5 olması da dikkate alındığında aslında bu oran oldukça iyi sayılabilir. *2014 yılı öncesinde iş arama kriterinde referans dönemi olarak “son 4 hafta” yerine “son 3 ay” kullanılmaktaydı. Ancak, her ne kadar hesaplamalar uluslar arası standartlarda yapılıyor ise de durum göründüğü gibi değildir. Bunun nedenlerini iki başlık altında toplamak mümkündür. Türkiye’ de iş bulma umudunu yitirenler ile mevsimselllik olarak işsiz olan bu nedenle iş aramayan ve işsiz sayılmayan yaklaşık 2.5 milyon gibi çok yüksek sayıda kişinin bulunması işsizlik oranının düşük çıkmasına neden olmaktadır. Çünkü, Avrupa’ da iş bulma umudunu yitiren kişi sayısı ihmal edilecek kadar düşüktür, bu kadar yüksek değildir. Bu nedenle, işsiz sayısına bu kişilerin de katılması durumunda gerçek işsizlik oranının yüzde 15’ ler seviyesine yükseldiği görülecektir. İşgücüne katılım ve istihdam oranlarının diğer bazı ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük olması işsizlik oranının düşük çıkmasına neden olmaktadır. İşgücüne katılım oranı, toplam işgücünün çalışma çağındaki 15 yaş ve üstü nüfusa bölünmesi ile , istihdam oranı da toplam istihdamın yine çalışma çağındaki 15 yaş ve üstü nüfusa bölünmesi ile bulunmaktadır. TÜİK verilerine göre Mayıs 2014 itibariyle Türkiye’ de; –İşgücüne Katılım Oranı ( işgücü 29.089 bin / 15+nüfus 56.869 bin ) = yüzde 51.2 –İstihdam Oranı ( istihdam 26.538 bin / 15+nüfus 56.869 ) = yüzde 46.7 olarak gerçekleşmiştir OECD ve AB ile karşılaştırıldığında bu oranların çok düşük olduğu görülmektedir. İşgücüne Katılım İstihdam Oranı ( % ) Oranı (% ) OECD 70.6 64.8 AB 71.2 64.5 Türkiye 51.2 46.7 OECD’ de işgücüne katılım oranı yüzde 70.6 ve istihdam oranı yüzde 64.8 ; AB’de işgücüne katılım oranı yüzde 71.2 ve istihdam oranı yüzde 64.5 iken, Türkiye’de işgücüne katılım oranı yüzde 51.2 ve istihdam oranı da yüzde 46.7 gibi çok düşük seviyededir. Eğer Türkiye’ de işgücüne katılım oranı ve istihdam oranı OECD ve AB seviyelerinde olsaydı Türkiye’ de işsizlik oranı herhalde yüzde 30 civarında olurdu. Son olarak, Mayıs 2014 itibariyle TÜİK verilerine göre istihdam edilenlerin sayısı 26.538 bin kişi iken, Sosyal Güvenlik Kurumu ( SGK ) verilerine göre aynı dönem içinde aktif sigortalı sayısının yani sigorta kapsamında çalışanların sayısının 19.536 bin kişi olarak belirlenmiş olması, çalışan kişilerin sigorta kapsamı bakımından kayıt dışı istihdamının da ne kadar yüksek olduğuna işaret etmektedir. Leave a Reply Cancel Reply Your email address will not be published.CommentName* Email* Website Bir dahaki sefere yorum yaptığımda kullanılmak üzere adımı, e-posta adresimi ve web site adresimi bu tarayıcıya kaydet.