Türkiye’de özelle
ş
tirme uygulamaları dünyada bu alandaki genel trende uygun olarak
biraz gecikmeli de olsa 1985 yılında ba
ş
lamı
ş
tır.
Genel tanımı
itibariyle ö
zelle
ş
tirme, sermayesi
devlete ait olan ve piyasa kuralları içinde çalı
ş
an i
ş
letmelerin, daha verimli çalı
ş
sın diye özel
sektöre devredilmesidir.
Özelle
ş
tirmenin ba
ş
ladı
ğ
ı 1985 yılı ile 2002 yılları arasında geçen sürede yapılan
özelle
ş
tirmel
erden elde edilen gelir 1985

1998 döneminde 4 milyar 622 milyon
ve 1999

2002 döneminde de 3 milyar 373 milyon olmak üzere toplam
7 milyar 995 milyon ABD Dolar
olmu
ş
tur.
2003 yılından itibaren özelle
ş
tirme i
ş
lemlerine hız verilmi
ş
ve 2003

20
1
1
döneminde
özelle
ş
tirm
eden elde edilen toplam gelir 45
milyar
662
milyon ABD Dolarına ula
ş

ş
tır. Bu
dönemde Özelle
ş
tirme
İ
daresi
( Ö
İ
B )
tarafından 3
5 milyar 62
milyon ve Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu
( TMSF )
ile Ula
ş
tırma Bakanlı
ğ
ı
( Liman vb
..)
tarafından
da 10 milyar 600
milyon ABD Doları tutarında özelle
ş
tirme gerçekle
ş
tirilmi
ş
tir.
Böylece özelle
ş
tirmenin ba
ş
ladı
ğ
ı 1985

2011 döneminde
toplam 5
3
milyar
657
milyon
ABD Doları tutarında özelle
ş
tirme yapılmı
ş
tır.
ÖZELLE
Ş
T
İ
RME UYG
ULAMALARI ( 1985

201
1
)
Dönem
Miktar ( Milyon $
)
1985

2002
( Ö
İ
B )
7.995

1985

1998
4.662

1999

2002
3.373
2003

201
11
4
5
.
662

Ö
İ
B
3
5
.
062

TMSF

Ula
ş
tırma Bakanlı
ğ
ı
10
.600
GENEL TOPLAM
5
3
.
6
5
7
Sadece Ö
İ
B
( 1985

2011 )
43.057
Özelle
ş
tirme uygulamaları ile ilgili olarak bazı hususların irdelenmesinde yarar vardır.
1.
Özelle
ş
tirmede
temel
amaç
,
verimsiz ve zarar eden k
amu i
ş
letmelerinin öze
l sektöre
devredilerek hem Devletin gelir elde etmesi hem de sözkonusu i
ş
letmelerin daha verimli
çalı
ş
ması ve bu yolla ekonomiye daha fazla katm
a de
ğ
er ve istihdam yaratılmasıdır. Ancak,
özellikle son yıllarda
zarar eden de
ğ
il ama kar
lı ve çok sayıda
arsa ve arazileri bulunan
kamu
i
ş
letmelerinin
özelle
ş
tirilmesine öncelik verilmi
ş
tir.
2.
Özelle
ş
tirmede fiyatlar, öncelikle küçük bir oranda
İ
stanbul Menkul Kıymetler
Borsasında halka arz ve sonrasında piyasada olu
ş
acak referans fiyatlar dikkate alınarak
daha
objektif olarak
belirlenmek yerine subjektif de
ğ
er tesbitlerine dayalı olarak belirlenmekte
ve bu
alanda
kamu i
ş
letmelerinin
de
ğ
erinin altında satıldı
ğ
ına dair
bazı tartı
ş
malar
a neden
olunmaktadır.
3.
Kamu i
ş
letmelerinin hisselerinin bir bölümünün halk
a arzı yoluyla sermayenin tabana
yaygınla
ş
tırılması açısından önemli bir araç olan özelle
ş
tirmede
maalesef bu yönteme
ba
ş
vurulmamı
ş
ve blok satı
ş
yolu tercih edilmi
ş
tir.
4.
Mevcut istihdamı korumak ya da daha fazla istihdam sa
ğ
lamak
amaçlı fiyat teklifleri
ye
rine en fazla fiyat teklif eden ama mevcut istihdamı bırakın korumayı
aksine
azaltan
fiyat
teklifler
i
dikkate alınmaktadır.
5.
Özelle
ş
tirmeden elde edilen gelirler genelde kamunun borç yükünün azaltılmasında
ve özel sektörün ilgi göstermedi
ğ
i istihdam yaratacak yeni projelerde ve bu amaçlı
projelerin
te
ş
vikler
inde kullanılması gerekirken, elde edilen gelirler
bu amaçla
kullanılmam
akta
ve son
dönemde kamunun borçları ve i
ş
siz sayısının artı
ş
ında azalma olmam
aktadır
.
6.
Özelle
ş
tirmede herhangi bir strateji belirlenmemi
ş
ve stratejik sektör ayrımı
yapılmaksızın ne var ne yok
,
kar eden ya da etmeyen her
ş
ey satı
ş
a konu edilmi
ş
tir.
Bu
çerçevede;
özelle
ş
tirmenin yanısıra özel sektörün de satı
ş
larıyla
enerji, telek
om ve finans gibi
stratejik
sektörlerde yabancı sermaye payı giderek artmı
ş
tır.
2010 yılı itibariyle yabancıların Türkiye’de finans ve reel sektor içindeki payları
a
ş
a
ğ
ıdaki gibidir.
Sektör
Yabancı Payı ( % )
Bankacılık
41.9
Sigortacılık*
63.0
Reel Sektör**
27.0
________________________________________________
*
Toplam 55 sigorta
ş
irketinin 34’ü tamamen yabancı sermaye,
8
ş
irkette ise yabancı payı
vardır.
**500 sanayi
ş
irketnin 147 ‘si tamamen yabancılara aittir.
7.
So
n olarak
paralı otoyollar ile 2
bo
ğ
az köprüsünün, 2
5 yıl süre ile i
ş
letme hakkının
yerli veya yabancı
ara
verilmesi için ihale açı
lmaktadır.
Aslında k
öprü ve paralı yolların
gelirini satmak
“devlet gelirinin kırdırılmasıdır”
. Yani devlet adına geliri ba
ş
ka

toplayacak
, b
una kar
ş
ılık bu gün devlete pe
ş
in para ödeyecektir. Devletin gelirini satmak
özelle
ş
tirmek de
ğ
ildir.
Devletin gelirini pe
ş
in satmak ile vergi toplamada iltizam usulü
aynı
d
ır
İ
ltizam usulü, Osmanlı
İ
mparatorlu
ğ
u’nda belirli vergileri toplama
görev ve
yetkisinin, devlet tarafından yapılan bir anla
ş
ma ile mültezim adı verilen üçüncü
ş
ahıslara
önceden belirlenmi
ş
bir bedel kar
ş
ılı
ğ
ında verilmesine dayanan vergi toplama yöntemidir.
Vergi gibi kamu gelirinin to
planmasını ba
ş
kasına devretmek d
e bi
r
tür
iltizamdır.
Aslında,
k
öprü ve paralı yolların gelirini kırdırmak yerine hazinenin borç alması
daha ucuz bir yoldur.
Köprü ve paralı yolların 25 yıllık i
ş
letmesini alacak olan özel
sektör, bankadan borç alacak, bunun için yılda en az yüzde 10 faiz öde
yecektir. Kendisi
içinde en az yüzde 10 kâr hedefi koyacaktır. Teklifini verince, 25 yılda köprü ve paralı
yolların sa
ğ
layaca
ğ
ı gelirin en az yüzde 20 iskonto ile bu günkü de
ğ
erini hesap ederek,
pe
ş
in teklif verecektir. Yani hükümet paralı yolları ve köprü
leri en az yüzde 20 iskonto
ile kırdıracak. Oysaki hükümet istedi
ğ
i zaman kanunla borçlanma limitini artırabilir.
Köprü ve otoyolların gelirini yüzde 20 iskonto oranı ile satmak yerine yüzde 8 oranı ile
aynı miktarda borçlanabilir.
Özetle hükümet, borçlanm
ak yerine köprü gelirini satarsa,
devletin yılda ortalama yüzde 12 kaybı olacaktır.
Ayrıca,
bu satı
ş
geliri ile yeni bir yatırım
da
yap
ılmamaktadır.
Yani gelecek yıllar
için
herhangi bir
gelir
de
bırak
ılmamaktadır.
Tersine, açıkları ka
pamak için gelecekte
ki
gelirler
bu günden kullan
ıl

ş
ol
maktadır
. Bu uygulama gelecek
te
kullan
ıl
abilece
k
kaynakların bu günden kullanılmasıdır

About The Author

Leave a Reply

Your email address will not be published.