Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansızlar, “Bir Bankayla İlgili İlk Kanuni Düzenlemeler Yapılırken Ticari Mevduatın Dahi Kapsam İçine Alındığı Bir Ortamda, Bono ile İlgili Konuların Son Anda Kapsamdan Çıkarılmasını da Biraz Düşündürücü Bulmaktayım. Çünkü Vatandaşım Bankaya Gelerek Bir Şekilde Bono Satın Alması ya da Mevduat Olarak Yatırması Arasında Pek Fark Yok” Dedi.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansızlar, “Bir bankayla ilgili ilk kanuni düzenlemeler yapılırken ticari mevduatın dahi kapsam içine alındığı bir ortamda, bono ile ilgili konuların son anda kapsamdan çıkarılmasını da biraz düşündürücü bulmaktayım. Çünkü vatandaşım bankaya gelerek bir şekilde bono satın alması ya da mevduat olarak yatırması arasında pek fark yok” dedi.17 Kasım 2006 tarihinde görevinden ayrılacak olan SPK Başkanı Doğan Cansızlar, son basın toplantısını gerçekleştirdi. Son 6 yılın değerlendirmesini yapan Cansızlar, daha sonra gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. SPK’da kurul üyeleri ile kurul başkanı arasındaki ilişkilerle ilgili çok sayıda eleştiriler yaptığının hatırlatılması ve bu konuda özeleştiri yapıp yapmadığının sorulması üzerine Cansızlar, SPK ile ilgili çalışmalar sırasında bazı sıkıntıların olduğunun şeffaf bir şekilde basında da ortaya konulduğunu belirtti. SPK’nın ilk kurulan özerk kuruluşlardan biri olarak 25 yılı aşkın bir çalışmalarını sürdürdüğün belirterek, “SPK kurumsallaşmasını tamamlamış kurullardan bir tanesi. Diğer 8 özerk kuruluşlar içerisinde belli bir kurumsal yapısı olan kuruluş, Mevzuatı belli, gelenekleri oturmuş bir yer. Böylesi bir kurumsal yapının devam ettirilmesi konusunda bizim üzerimize düşen görevi yapmamız gerekir. Yetkiler kanunla ve yönetmelikler çizilmiş. Bu yetkiler konusunda, eğer farklı yorumlar ortaya çıkarsa, kanunda ya da yönetmelikte yazanın dışında bir kararla bunlar değiştirilmeye çalışılırsa, bu doğal bir tepki tabi. Sadece başkan olarak bizim değil ama kurumsal yapıyı devam ettirmek adına doğal bir tepki olarak ortaya çıkan bazı hususlar oldu. Bizim konumuz kurumsal yapının devam ettirilmesiyle ilgili. Yoksa şahıslar bazında, Ahmet ya da Mehmet gelip bir başka kişi gittiği zaman değişen kurallar bütünü değil. Ama kurumsal yapının devamıyla ilgili, normal devlet geleneğinde olması gereken hususlarla ilgili bir kurumsal yapının devamıyla ilgiliydi. Konu bundan ibaretti” diye konuştu.”İMARZEDELER KONUSUNDA, MEVDUAT VE BONO SAHİPLERİ ARASINDAKİ AYRIM KALDIRILMALI”Devlet iç borçlanma senetlerinin elektronik ortamda izlenmesi ve kayıt altına alınması ile ilgili mağduriyetlerin ortaya çıkması ve ardından bazı SPK çalışanlarının yargılanmasının hatırlatılması üzerine, Cansızlar, bu konunun yargı aşamasında olduğu için çok detaylı konuşmanın doğru olmadığını belirterek, “Ama bu konuyla ilgili olarak ‘bir bankayla’ ilgili ilk kanuni düzenlemeler yapılırken ticari mevduatın dahi kapsam içine alındığı bir ortamda, bono ile ilgili konuların son anda kapsamdan çıkarılmasını da biraz düşündürücü bulmaktayım. Çünkü vatandaşım bankaya gelerek bir şekilde bono satın alması ya da mevduat olarak yatırması arasında pek fark yok. Çünkü bankalar itibar ve güven müesseseleri. O bakımdan gerçekten bu bono alanların da kanunla düzenlemelerin yapılarak mağduriyetlerinin giderilmesi gerekiyordu ama olmadı. Şu anda yargı süreci devam ediyor. Ben de bu konuda daha fazla birşey demek istemiyorum” şeklinde konuştu.EPDK tarafından akaryakıt dağıtım şirketlerine verilen cezaların hatırlatılması ve bu şirketlerden bazılarının halka açık olması dolayısıyla durumlarının ne olacağının sorulması üzerine de Cansızlar, bu konuyu kurul olarak değerlendireceklerini belirtti. Cansızlar, “Çünkü şirketlerin büyük miktarlara ulaşan ‘karşılık ayırma’ söz konusu olabilecek bir durumları var. Fakat çalışmalar devam ediyor. Kurul’da bu konular enine boyuna tartışılacak. Herhangi bir şekilde gecikme söz konusu değil. Zaten mali yılın bitimine kadar da oldukça uzun bir süre var bizim açımızdan” dedi.SPK Başkanlığı’nın sona ermesiyle birlikte nasıl bir miras bıraktığını düşündüğünün sorulması üzerine Cansızlar, 6 sene içerisinde SPK’nın uluslararası seviyede saygınlığını belli bir noktaya taşıdıklarını belirtti. Uluslararası alanda Türk sermaye piyasasının ve Türkiye’nin saygınlığı adına oldukça önemli noktaya taşıdıklarını belirten Cansızlar, şöyle devam etti:”Bıraktığımız en önemli miraslardan biri bana göre bu. Yani Türk sermaye piyasası artık uluslararası sermaye piyasaları alanında tanınan, bilinen, güvenilen ve düzenlemeleriyle, teknik alt yapısıyla gerçekten belli seviyelerin üzerinde olan bir yapıya kavuşturulduğu biliniyor. Özellikle gelişmekte olan piyasalar içerisinde Türkiye’nin çok saygın bir yer edildiğini çok rahat bir şekilde söyleyebiliriz. Bunlar içinde Brezilya, Çin, Rusya, Ortadoğu ülkeleri, Güneydoğu Asya ülkeleri var. Bunlarla mukayese edildiğinde bizim sermaye piyasalarımızın gerçekten modern piyasalardan çok fazla farkının olmadığını biz gösterdik. Böylesi bir miras bıraktığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Kurumsal yapının devamıyla ilgili duruşumuzda hiçbir şekilde farklılık meydana getirmeyerek, o duruşun bugüne kadar devam etmesini ve bundan sonra da devam etmesi konusunda zemin oluşması için çaba sarf ettiğimizi söyleyebiliriz”.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansızlar, 6 Yıllık Görevi Süresince Bazı İftiralar ve Haksız Suçlamalara Maruz Kaldığını İfade Ederek, “Biz Yine Duruşumuzu Değiştirmedik” Dedi.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Doğan Cansızlar, 6 yıllık görevi süresince bazı iftiralar ve haksız suçlamalara maruz kaldığını ifade ederek, “Biz yine duruşumuzu değiştirmedik” dedi. Cansızlar ayrıca, hükümete küskün, kırgın olmadığını da belirterek, “Devlet yaşamında küskünlük ve dargınlığın olmaz” diye konuştu. Cansızlar, görevinden ayrılmadan önce düzenlediği son basın toplantısında gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin siyasal baskılara direnen biri olarak, kendisinin SPK Başkanlığı’ndan ayrılmasının ardından Kurul’un siyasallaşacağı riskini görüp görmediğinin ve ‘gölge başkan’ olarak SPK’yı takip edip etmeyeceğinin sorulması üzerine Cansızlar, “Burada bulunduğum süre zarfında duruşumuzdan herhangi bir şekilde taviz vermiş değiliz. O duruş sadece bana özgü bir duruş değildir. Kurulur kurumsal yapısıyla ilgili ve devletin memuru olmanın verdiği bir duruş. Gerçekten devlet memurluğu duruşudur bu. O bakımdan bu duruştan hiçbir şekilde taviz verilmedi. Bundan sonra da verileceğini zannetmiyorum, verilmemesi gerekir. Aksi halde bu tür kuruluşlar kolay kolay müesseseleşmez, kolay kolay kurumsal yapıyı kuramazsınız. Kurumsal yapıyı çok çabuk bir şekilde bozarsınız ama bunların yeniden teşkil edilip oturması epey yıllar alır. Rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki bu duruş, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edeceğini ben tahmin ediyorum Özellikle de kurum personeli olarak söylüyorum ve bizim yerimize gelecek arkadaşımızın da, Kurul başkanının da bunu muhafaza edeceğini tahmin ediyorum. Süremiz bittikten sonra gölge SPK Başkanı gibi bir müesseseyi zaten ben kabul etmem. Ben bunca yıllık memuriyet yaşamımda ayrıldığım yere tekrar dönüp bakma ihtiyacı hissetmedim. Bundan sonra da böyle olacaktır. Sadece yapılanlarla anılmak istemek durumundayız. Yapılanlar da zaten belli” şeklinde konuştu. 6 yıllık dönemde bazı iftiralar ve haksız suçlamalara maruz kaldığını ifade eden Cansızlar, “Biz yine duruşumuzu değiştirmedik” dedi. Bundan sonra ne yapacağının sorulması üzerine ise Cansızlar, akademik kariyer konusunun gündemde olduğunu ve üniversitelerde ders vermeye devam etmek istediğini kaydetti. Cansızlar, giderayak SPK ile ilgili yaptığı açıklamaların, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından ‘çok çirkin’ olarak nitelendirilmesi ile ilgili bir soru üzerine ise şunları kaydetti: “Ben hiçbir zaman birşey söylüyorsam geriye dönüş yapmam. Onun arkasında kalırım. Bu bütün olaylar bizim sadece görevi bırakma aşamasında değil, bu yaklaşık 1-1.5 senedir gündeme getirdiğimiz konular”. Bir gazetecinin, şirketlerin izinsiz halka arzı ve Yimpaş olayının henüz çözülmediğini belirtmesi ve bundan sonra da çözülemeyeceğini düşünüp düşünmediğini sorması üzerine Cansızlar, izinsiz halka arz konusunun 2006 yılının meselesi olmadığını, 1990’lı yılların başında başlayan bir süreç olduğunu belirtti. Bu konuda kamuoyunda ‘sermayenin rengiyle ilgili’ ifade edilen konuların, mevzuatımız çerçevesinde kanunen yasak olduğunu ifade eden Cansızlar, bu konudaki kanunla ilgili teknik bir çalışma yaptıklarını ve bunu Başbakanlığa 2003 yılında gönderdiklerini söyledi. Ayrıca, 2000 yılı başlarından itibaren Başbakanlıkta kurulan bir İrticayla Mücadele Takip Kurulu’na her ay bu 70-80 şirketle ilgili düzenli bilgiler aktardıklarını bildiren Cansızlar, “Bu olay yeni değil. Bizden önce de, bizim dönemimizde de, bizden sonra da devam edecek bir konu” dedi. Cansızlar, bu şirketler konusunda SPK geçmişte nasıl yaptıysa, kendisi döneminde de elinden gelen herşeyi yaptığını kaydederek, “Yani mevcut mevzuat çerçevesinde eksik kalan bir yer kalmamak kaydıyla gereğini yapmıştır. Daha fazlasını yapmak için bu Kanunla ilgili teknik çalışma yaptık” dedi. Yaptıkları düzenlemenin şirketlerin çoğunluk sağlanmadan da Genel Kurul düzenleyebilmeleri, şirketlerin kendi kağıtlarını satın almalarına imkan verilmesi gibi kolaylıklar getirdiğini belirten Cansızlar, ayrıca, geçmişe yönelik olarak yönetim kurullarının mahkemeyle tespit edilmiş bir sorumlulukları varsa bu şirket yöneticilerin mal varlıklarıyla tamamen sorumlu olmalarını istediklerini ve zaman aşımının da 5 yıldan 20 yıla çıkmasını istediklerini anlattı. DEVLET YAŞAMINDA KÜSKÜNLÜK OLMAZ Cansızlar, bir gazetecinin, “SPK ile ilgili hep bir yetki tartışması oldu. Küskün, kırgın mısınız? Yeni gelen başkana tavsiyeleriniz nelerdir?” şeklindeki soruları da cevaplandırdı. Devlet yaşamında küskünlük ve dargınlığın olmayacağını ifade eden Cansızlar, “Hangi seviyede bulunursanız bulunun kimseye küskünlük kırgınlık sözü telaffuz etmek doğru değil. Kimseyle küskünlüğümüz kırgınlığımız yok. Bizim bu son iki senedir o basın yansıyan olaylar sadece bir duruştan kaynaklanan olaylardır. Bu duruşun altında da temel iki faktör var. Biri devletin memuru olmak ikincisi kurumsal yapısıyla ilgili tavrı sergilemek. Çünkü Kurulun temsilcisi benim. Yeni gelen arkadaşımız mutlaka teknik donanımlı olacaktır. ancak buralar sadece teknik donanımla idare edilecek, yönetilecek yerler değil. Buralar dışa açık, uluslararası ilişkilere çok açık olan yerlerden bir tanesi. O manada da donanımlı olmasında yarar var. Bazı görevler temsil görevi niteliğindedir. O görevlerden bir tanesi de SPK başkanlığıdır. Yani hem teknik donanımlı olacak, hem uluslararası ilişkiler açısından temsil görevini yerine getirebilecek bir pozisyonda olması gerekecek. Hem de bu kurumsal yapının devamını, normal devlet gelenekleri içerisinde devamını sağlayacak bir yapıda olması gerekiyor gelecek kişinin” diye konuştu. Başbakan Erdoğan’a veda ziyareti yapıp yapmayacağı sorusuna ise Cansızlar, “Gerekirse gidilecek. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” cevabını verdi. Cansızlar, İstanbul Altın Borsası Başkanı ile ilgili incelemenin başlatıldığını, ancak henüz sonuçlandırılmadığını belirterek, incelemenin Başbakanlığa gönderileceğini söyledi.

Leave a Reply

Your email address will not be published.